31 Mart 2011 Perşembe

Uzun zamandır yazmıyordum. Ama nihayet şu koşuşuturmanın ardından bir vakit buldum. Yazıyorum:
Hayatın gülüşü çok güzel, ama daha yakından tanımak isterim mutluluğu. Çok uzak bir isim gibi geliyor. ''MUTLULUK'' evet ben çok mutluyum çünkü çevremdeki çoğu insanlar anlayışlı, yardımsever, düşünceli ve iyi. Çok mutluyum güzel bir okulum var. Öğretmenim de.. Biliyorum bu klasik bir cümle olabilir ama doğru çok güzel bir hayatım, arkadaşkalarım, tanıdıklarım, öğretmenlerim, akrabalarım ve ailem var. Bu güzel bi duygu... Ama çok yakından tanıyamadım mutluluğu. Neden mi? Çok stresliyim. Heyecanım hayatımı ele geçirmiş durumda. Heyecan beni yanlış işlere sürükleyebiliyor. Ve bu da yanlış yorumlar yapmama neden oluyor

Ama bir konuda ortaklaşabiliriz: Mutlu olmak elde edilebilir. Seçtiğin çevre çok önemli sonra başka şeyler okul, iş, iş arkadaşı, kurslar. Bunlar mutlu olmamız için bir sebeptir. Benim piyano kursuna, drama kursuna gitmem, yemek seçebilmem, okul eşyalarını benim seçmem, eğlenceye ailemin vakit ayırması, gösterilere katılmam, sinema vb. izlemem, kıyafetlerimi yenileyebilmem ve gezebilmem herkesin sahip olduğu bir şey değil. Bu konuda ayrıcalıklıyım. Yani mutlu olmam için güzel bir sebep. Ama maalesef heyecandan dolayı işimin tutkusunu yaşayamıyorum, duyguyu tadamıyorum. Sürekli etrafımda o konuyu bilenlere, tecrübeli olanlara sorular soruyorum. Acaba iş olacak mı stresi yaşıyorum. Hızım çok yüksek. Jet hızıyla yapmak benim heyecanlı olmamdan kaynaklanıyor. Şu heyecan olmasaaa.... !!!! İşin derinine inmeyi beceremiyorum.

İşte heyecan beni böyle ele geçiriyor. Beni bir kukla g,b, yönetiyor. Ve ben buna izin veriyorum!! Ama başka çarem yok galiba ben çok heyecanlı bir insanım bu bir gerçek... :))))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder